2025 Altın Yılı Oldu: Yükseliş Devam Eder mi?
Altının ons fiyatı, yılın ilk 9 ayında Fed’in gevşeme döngüsüne ilişkin beklentiler, ABD hükümetinin kapanması ve jeopolitik risklerin sürmesiyle desteklenerek 3.871 dolar seviyesine kadar yükseldi. Peki yükseliş devam edecek mi? Uzmanlar yanıtlıyor.
Piyasalar 2025’e küresel ölçekte enflasyon-recesyon ikilemi ve merkez bankalarının para politikasında gevşemeye gitmesi beklentileriyle girerken, dolar endeksindeki zayıflama ve ABD’deki bütçe sorunları, yatırımcıları güvenli liman olan altına yönlendirdi.
Donald Trump’ın 20 Ocak’ta göreve başlamasıyla birlikte “tarifeler” konusu yeniden gündeme gelirken, küresel ekonomik görünüm üzerindeki endişeler Fed’in politika alanının daralabileceği beklentilerini artırdı. Ayrıca ABD’nin artan bütçe açığına ilişkin kaygılar da altın fiyatlarını yukarı yönlü destekledi.
Kongre’nin geçici bütçeyi onaylayamaması sonucu federal hükümetin kapanması, 2018–2019 dönemindeki 35 günlük kapanmadan bu yana ilk kez yaşandı ve bu durum yatırımcıların güvenli varlıklara ilgisini artırdı.
Yıl boyunca merkez bankalarının altın alımlarını sürdürmesi ve Çin’den gelen güçlü talep de yükselişe katkı sağladı.
Altının ons fiyatı 9 ayda %47,6 artışla 3.871 dolar seviyesini aşarken, en yüksek aylık artış Eylül ayında %11,9 ile gerçekleşti. 1 Ekim’de altının onsu 3.895,36 dolar ile yeni zirve yaptı.
Analistler, 1979’daki %126,5’lik kazançtan bu yana en güçlü yıllık artışın yaşanabileceğini belirtiyor.
Saxo Capital Emtia Strateji Başkanı Ole Hansen, yükselişin merkez bankalarından gelen artan talep ile desteklendiğini söyledi. “Altın, 2001–2011 döneminde 260 dolardan 1.825 dolara yükseldi. Bugün de benzer bir ivme görüyoruz.” dedi.
Hansen, kısa vadede hedefin 4.000 dolar seviyesi olduğunu, ancak Fed’in bağımsızlığının zedelenmesi halinde fiyatların daha da artabileceğini belirtti. Ayrıca siyasi müdahaleler ve hükümetin kapanmasının altını daha cazip hale getirdiğini vurguladı.
“Bu rallinin, piyasaların değerli metalleri nasıl değerlendirdiğine dair daha geniş bir eğilimi yansıttığını” belirten Hansen, “Önümüzdeki aylarda fiyatların daha fazla yükselecek alanı olabilir.” ifadelerini kullandı.
